Recent Posts

Müzik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Müzik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mart 2012 Perşembe

Estrella #3

Çoğu zaman bir şarkıya takılıp günlerce haftalarca o moddan çıkana kadar o şarkıyı dinler sonra yine defalarca dinlediğim eski şarkılara döner bu sefer de onları sıkılmadan tekrar tekrar dinlemeye başlarım. Bu Antonio Carbonell ve Estrella Morente düeti de bunlardan. Son zamanlarda ne kadar da çok dinliyorum. Bu anlamda çok tutucuyum sanırım yeniliklere kapalıyım. Bana sadece sevdiğim şarkıları verin. Sevme ihtimalim olanları da değil sadece sevdiklerimi.

Emin olun videonun YouTubedaki şu anki izlenme sayısı olan 7274e katkım büyük. E madem bu şarkı bu kadar iz bıraktı neden burada yok dedim. Şarkı sözlerini de ekliyorum elimden geldiğince sözlerin çevirisini de yaptım. Estrella'nın yine Antonio ile şarkı söylediği son İstanbul konserinde salonu dolduran kalabalığı düşününce birilerinin umrunda olacağını da düşünüyorum.

Buyrun iki güzel sesi dinlemeye buradan devam edelim :


Antonio Carbonell - Estrella Morente
Una espina clavá (Orijinali)

Llevo una espina clavada dentro de mi pecho
Llevo tres días sin verte
Son como tres años
Solo espero tu regreso
Veo que se marcha el día y viene la noche
Y me muero por mis recuerdos
Siento que si no estás conmigo
Y si no vienes pronto
De tristeza yo me muero

Dime, dime que me has dado, que me tienes loca
Loca estoy mi amado

El aire, me falta tu aire
Me falta tu aliento, quiero que me abraces fuerte
Que no te separes
Me da mucho miedo no poder acariciarte
Siento atarme a tu sombra
Pisar donde tu pises
Ser una sola persona

Ser una sola persona atrapada en tu ser
Una sola persona cubierta en tu piel
Amor de mis amores, yo quisiera ser
Quisiera ser, quisiera ser

Mira, miradas que se cruzan
No hace falta hablar
Estar solo contigo sobra lo demás, ay

Vente y no tardes mucho, me muero por verte
Cantando te espero juntito en la fuente
Estos nervios míos me nublan la mente
De lo que te quiero, ay

Sangre, sangre de mis venas
Si a ti te faltara, hasta mi vida entera
Estrella, si tú me pidieras
Yo a ti te traería la que tú quisieras
La rosa, la rosa más bella
Que guardo en mi pecho hasta que tú no vinieras
Quiero atarme a tu sombra, pisar donde tu pises
Ser una sola persona

(Türkçe çevirisi)

Göğsüme saplanıp kalmış bir sızım var
Seni en son gördüğüm günden beri üç gün geçti
Fakat sanki üç yıl gibi.
Dönüşünü bekliyorum
Günün bittiğini gece olduğunu görünce
Hatıralar beni öldürüyor
Eğer yanımda olmazsan ve bir daha hiç gelmezsen
Kederden ölecek gibi hissediyorum.

Söyle , söyle bana ne yaptın
Çünkü şu an senin için çıldırmış,çıldırmış durumdayım sevgilim

Havadan yoksunum.
Nefesinden yoksunum, Beni sımsıkı sarmanı istiyorum
Gitmemeni istiyorum
Seni sevip okşayamamaktan korkuyorum
Kendimi gölgene bağlanmış gibi hissediyorum
Adımladığın her yeri adımlarmış gibi
Sanki tek bir kişi olmuş gibi

Senin varlığına takılıp tek bir insan olmak
Senin teninle çevrilmiş tek bir insan
Sevdiğim , İşte böyle olmasını isterdim
Böyle isterdim, böyle isterdim

Bak, bakışlarımızın gelgiti
Konuşmaya ne gerek var
Seninle birlikteyken her şey gereksiz

Gel ve artık uzatma . Seni görmek için ölüyorum
Seni havuzun yanında bekliyorum, şarkı söyleyerek
Endişelerim düşüncelerimi gölgeliyor
Çünkü seni seviyorum

Kan, damarlarımdaki kan
Ver desen bütün hayatımı bile verirdim
Yıldız, Eğer benden istesen
İstediğin yıldızı sana getirirdim
Ya da gül , en güzel gül
Gelişine kadar sinemde sakladığım
Kendimi gölgene bağlamak istiyorum
Bastığın her yeri senle adımlamak
Ve senle tek bir kişi olmakTwitterTwitter'da paylaş

11 Şubat 2012 Cumartesi

Estrella #2

TwitterTwitter'da paylaş

18 Ocak 2012 Çarşamba

Murakami müzikleri - En İyi On

Okurları Japon yazar Haruki Murakami'nin özellikle 60 ve 70'li yıllar İngiliz ve Amerikan müziğine olan ilgisini farketmişlerdir. Bana sorarsanız bu ilgi birçok eserinde takıntı seviyesinde kendini belli ediyor. Öyle ki Norwegian Wood kitabı başlığı dahi (sanırım dilimize İmkansızın Şarkısı olarak çevrildi) bir Beatles şarkısına gönderme yapıyor. Ben bu sayfada Murakami'nin Haşlanmış Harikalar Diyarı Ve Dünya'nın Sonu adlı kitabında ismi geçen şarkıları listelemek istedim. Listeyi oluşturan ya da listeye alamadığım şarkıların büyük bir çoğunluğunu yine malum dönemin Amerikan şarkıları oluşturuyor. Murakami yine şarkıların etki altına aldığı kişiler ve mekanlarla bu şarkıların ruhunu katıyor eserlerine.

The Beatles - Norwegian Wood: İlk olarak bir Murakami kitabıyla aynı adlı bu şarkıyla başlayayım. Hoş bir melodisi ve ne kadar anlamlı olduğu tartışılır ama ritimle birlikte akılda kalan sözlere sahip.



The Rolling Stones - Watching The River Flow:



Lawrence Brown - Do Nothing Til You Hear From Me:

"Lawrence Brown'ın eşsiz trombon solosuna eşlik edip ıslık çalarak sürdüm arabayı."


""O şarkıyı sever misin ? - Evet severim dedim. İlkokulda bu şarkıyı mızıkayla çalmış, birinci olmuş ve birçok kurşun kalem kazanmıştım."


Ray Charles - Georgia On My Mind:


"Kafamın içinde zamanı çevirmeye başladım."


Pat Boone - I'll Be Home:



Bob Dylan - Like A Rolling Stone:

"Hepimiz yaşlanırız. Yağmurun yağması gibi kesin bir şekilde."


Bob Dylan - Positively 4th Street


Aradan yirmi yıl geçse de iyi şarkı iyi şarkıdır.


Milse Davis - Surrey With The Fringe On Top:



Ve son olarak Pablo Casals - Brandenburg konçertosu:

Brandenburg kaydını dinledin mi? Mutlaka dinlemelisin. Meşhur olduğunu söyleyemem ama müthiştir.
TwitterTwitter'da paylaş

21 Aralık 2011 Çarşamba

Estrella #1

TwitterTwitter'da paylaş

8 Eylül 2011 Perşembe

Al Bano & Romina Power # eskilergüzeldir

Yine güzel bir şakı dinleyelim istiyorum. Bayram ziyareti nedeniyle dayımın yanına uğradığımda ağzında sözlerini tam bilmese de keyifle bir şarkı mırıldandığını farkettim. Sürekli aralıklarla belli belirsiz gibi gelse de güzelliğini aslında belli eden mırıldanma... "liiiberta liiiberta" Dayanamayıp sorduğumda eskilerden bir şarkı olduğunu söyledi."Al Bano ve Romina Power söylerdi.80li yıllardı..." Nedendir bilmem söyleyiş tarzından ve heyecanından olsa gerek bu şarkıcıların ismini de en az otuz yıldır ilk defa bana zikrettiğini düşünüyorum. Anlamadığım için tekrarlamasını istedim hiç duymadığım bu isimleri. Power mı ? Bu ne biçim İtalyan ismi şarkı italyanca sözler taşıyor gibi dedim. Uzatmadı ve uygun bir zamanda dinleteceğini söyledi.

Birkaç gün sonra dinleme fırsatı da bulduk. Dayımın bana göre imrenilecek bir kaset koleksiyonu var. Bu kasetlerin genelini 70li yılların sonu ve 80li yıllara ait kasetler oluşturuyor. Bunları bir şekilde Cd'ye çekme planları olduğunu biliyorum malum bu yaştaki bantların ömürleri o kadar da uzun değil. Defalarca dinlenen kasetlerin bantların aşınması , müzik çaların bantları "sarması", kalemle bu bantları tekrar sarmalar...Farkettiniz mi kasetlerden de artık taş plaklar gibi bahseder olduk. Herneyse işte dayımın bu kasetleriyle aslında küçüklükten bu yana alakalıyımdır. Çok küçükken onlardan kaleler yaptığımı, arka arkaya dizerek domino etkisi devirdiğimi hatırlıyorum. Çoğunu kırar içindeki kağıtları yırtarmışım dediğine göre ben hatırlamıyorum o kadarını. Aklım daha da yetmeye başladığında izin alıp içinde latin müziği olanları dinlediğimi hatırlıyorum.

Kasetimizi bulup taktığımızda dayım ezberlemişçesine şarkının yerini ayarladı. Hep öyledir ya kasetlerde. Bir iki şarkıdan sonra çalmaya başladı. Malum İtalyan müziğinin o yıllara ait Akdeniz ezgileri.Kafa yormayan bir müziğin önüne çıkan iki saf ses. Şarkıyı sadece bir kere dinleyebildik ve oldukça beğendim. İkinci ve daha fazlası defalar dinleyememizin nedeni aletin kaseti yine sarması oldu. Birbirine dolanan bantları şarkıyı dinledikten sonra görmem kasete daha çok önem vermemdeki sebep eminim. Sonra bantlar özenle sarıldı ve kaset istirahate alındı...

Neyseki youtube var dedim. Dinlerim ben bunu ! Umutsuzca ve elindeki benden daha yaşlı kasete daha da fazla değer katarcasına yoktur ki dedi dayım. Bilmiyorum internetin varlığına sevinmeli miyim ? O bantın sarıldığını görmek şarkıların bir zaman belki daha da değerli olmuş olabileceğini düşündürdü.

Al Bano ve Romina Power bir zamanlar ülkemizde çok meşhurlarmış. Ben "Felicita"larını duymuştum daha önceden siz de bilirsiniz. Bu şarkıyı daha bir beğendim nedense ama. "Yak beni yık beni" değil de içinde "özgürlük" geçen bir şarkı yapmışlar daha ne.

Beraber dinleyelim altına da Türkçe çevirisini ekledim.


Gece kaçıp giden bir adamın omuzlarına çöküyor.
Karanlığın beraberinde kendisiyle bir sır da götürecek.
Evlerin ve kiliselerin arasında bir kadın artık orada olmayan birini arıyor.
Ve senin adına ,daha kaç insan geri dönmeyecek.

Özgürlük, o kadar fazla insanı ağlattın.
Sensiz , daha fazla yalnızlık var.
Hayatı yaşama amacım olana dek
Sana sahip olmak için yaşayacağım.
Özgürlük, koro yükseleceği zaman
Sana sahip olmak için şarkı söyleyecek.

İnsanların acı ve derilerinin üstünde beyaz bir kağıt var.
Fakir insanlarda kinizm her gün gelişiyor
Acizliğin kalbinin karanlığında bir güneş tekrar doğuyor ama.
Sessizliğin içinden seni arayan bir ses doğacak.

Özgürlük, o kadar fazla insanı ağlattın.
Sensiz , daha fazla yalnızlık var.
Hayatı yaşama amacım olana dek
Sana sahip olmak için yaşayacağım.
Özgürlük, koro yükseleceği zamanhttp://www.blogger.com/img/blank.gif
Sana sahip olmak için şarkı söyleyecek.

Özgürlük, bir daha öyle ağlamaksızın.
Sensiz , daha fazla yalnızlık var.
Hayatı yaşama amacım olana dek
Sana sahip olmak için yaşayacağım.
Özgürlük, koro yükseleceği zaman
Sana sahip olmak için şarkı söyleyecek.

İlk defa bu şarkıda duydum : Kinizim : tıklayın Vikipedi'nin yalancısıyım.

Yıllar geçse de hala dinlenilen şarkı değerli ve güzeldir. Var mı sizin de dilinize takılan yıllardır dinlediğiniz şarkılar ? Ya da şimdi anlamlı geliyor mu etrafınızdakilerin eskiden beri tekrar tekrar aynı şarkıları mırıldanmaları ?TwitterTwitter'da paylaş

18 Mayıs 2011 Çarşamba

Rembetiko filminden bir öğüt şarkısı

1983 yapımı Rembetiko filmine dair başta filmdeki şarkılar olmak üzere birçok şey hatırlıyorum. Bu güzel filmle ilgili aklıma mıhlananlar içerisinde Marika karakterini ayrı bir yere koymam gerekir sanırım.

Marika karakterini oynayan Sotiria Leonardou'nun filmde söylediği, çok da güzel söylediği bir şarkı var. Bugün bende iz bırakan çok sevdiğim bu şarkı üzerine bir sayfa açayım dedim.

Bu şarkıda bir şeyler var. Filmi hiç izlemeyen şarkıda neden bahsedildiğinden de bihaber olan kişi bile Marikanın sesinden ya da halinden tavrından etkilenebiliyor.

Rembetiko 'da trajediyi yaşayan Marika aşağıda paylaştığım sahnede oturduğu yerde durağan bir şekilde söylüyor bu şarkıyı. Baştaki yüz ifadesi fazla acının verdiği umursamazlığı getiriyor aklıma ilk olarak. O kadar şey gördüm ve yaşadım ki hiçbir şey beni kötü etkileyemez der gibi sanki. Hüznü , acıyı müziğin tonlarında ya da şarkı sözlerinde değil de onun yüzünde görüyoruz ilkin. Şarkıyı söylerken çıkardığı her ses acı veriyor gibi. Bunun yanında vakur duruşuyla bilmiş öğüt verir bir havası da var. Şarkının sözleri de zorlukları ve hüznü anımsatsa da güç veriyor bana. Dediğim gibi bu sahnede bir şey var...


Aşağıdaki çeviriyi Yunanca aslından yapılan bir İngilizce çeviriden yaptım. Üzerine yorumlar yapılabilecek mecazi anlamlar var. Yunanca bilenler çeviride yardımcı olsunlar isterim.

To Dihti / Ağ

Yolculuğumuzun devam ettiği bu hayatın her yolunda
Kendini bulmak için havanın kararmasını bekleme
Gözlerini gece ve gündüz açık tut
Önüne daimi gerilmiş bir ağ var çünkü

Ve eğer bir gün bu ağın tuzağına düşersen
Kimse seni oradan çekip çıkaramayacaktır
Kendi kurtuluşunun yolunu yalnızca sen bulmalısın
Ve eğer şanslıysan her şeye tekrar başlarsın

Yazılmış mühürlü kitapta
Bu ağ birçok ad ile tanınır
Bazıları onu zavallı adamın bir "oyunu",
Ve bazıları erken bir "bahar aşkı" olarak bilir.

Ve eğer bir gün bu ağın tuzağına düşersen
Kimse seni oradan çekip çıkaramayacaktır
Kendi kurtuluşunun yolunu yalnızca sen bulmalısın
Ve eğer şanslıysan her şeye tekrar başlarsın

Bir ağ ! Hayatın her anında bizi çepeçevre saran. O ağın ilmiklerinin arasından sıyrılmak da kurtalacağımız ağa nasıl yaklaşacağımızı bilmek de bizim elimizde ! Hayal kırıklıkları sağa sola savrulan küfürler ya da tatlı mutluluklarla dolu ! Bir ağ !

İzlemeyenlerin Rembetiko filmini izlemesini öneririm ayrıca. Yunan sinemasının en iyi film örneklerinden biri genel kanıya göre. Etkileyici bir trajedi ! Müzikler de özellikle güzel.TwitterTwitter'da paylaş

25 Nisan 2011 Pazartesi

House MD Müzikleri - En iyi 10 ( 2 )


Daha önce şu sayfalarda House dizisinde kullanılan müziklerden bahsetmiş ve kendi beğenime göre beşinci sezona kadar bir soundtrack albümü çıkarmıştım.Şu ana kadar bu bölümün Dalga İzlerinin en beğenilen ve ilgi çeken sayfalarından biri olması da beni ayrıca sevindirdi. Takiben birçok kişi Facebook ya da mail yoluyla mesajlar gönderip bu şarkılar hakkında sorular sordu. Bütün bunlar bir bir bakıma yalnız olmadığımı ve her yönüyle başarılı bir iş olan House'un müzikleriyle de birçok kişinin beğenisini kazandığını gösteriyor.

Bu birinci en iyi on müzik listesinin ardından 5.sezondan itibaren içinde bulunduğumuz 7. sezona kadar bölümlerde çalan şarkılardan bir seçki hazırladım. Bu hazırlamada yine dizide sahneler akarken duymaktan mutlu olduğum , ilk defa dizi aracılığyla tanıştığım , diziye yakıştırdığım kendime en yakın şarkıları sizle paylaşıyorum. Siz de kendi beğenilerinizi yorum bölümünde paylaşırsanız sevinirim.


Bu arada hatırlatmak gerekirse " tüm bölümleri izlemeyenler için istenmeyen görüntüler ve bilgiler içerebilir " bu yazı baştan uyarıyım.

1- Hugh Laurie - " Georgia On My Mind " S5B21- Saviors



On parmağında on marifet başrol oyuncumuz Hugh Laurie'nin piyano ve mızıkasıyla çaldığı parçayı listenin en başına aldım. Bölümlerin kapanışında duyduğumuz müzikleri nedense daha etkileyici buluyorum . Bu da onlardan biri . 1930'larda yazılmış 60larda Ray Charles tarafından meşhur edilmiş parçanın House yorumu bence şahane.

2- The Frames - "Seven Day Mile" S06B01 - Broken


Altıncı sezonun ilk bölümü kapanışında çalan Dublinli grubun bu şarkısı için diziye tesir eden Britanyalı Laurie etkisi diyebiliriz. Altıncı sezonun ilk bölümünü ne kadar çok sevdiğimden bu sayfalarda bahsetmiştim. Hatırlarsınız şarkı House'un rehabilitasyon için geldiği Mayfield'den ayrılırken çalıyor .

3- Fiona Apple -" Why Try To Change Me Now " S6B11 Remorse


Yine bir bölüm kapanışı şarkısı . Bu kadının sesini seviyorum.

4- Norah Jones - " Chasing Pirates " S06B14 Private Lives


Altıncı sezon ondördüncü bölüm açılışında kullanılıyor şarkı. Tematik olarak zekice kullanılmış bence. Blogcu kadın bilgisayar başında.

5- Black Lab " This Night " S07B16 Out Of Chute


Ne kadar dinlesem bıkmam.

6- The Pretenders - "Break Up The Concrete " S06B13 5 to 9


House müziklerini kim seçiyorsa iyi iş çıkarıyor dedirten bir şarkı daha. Genelde sabahları dinlerim ben ;)

7- Joe Purdy - " Good Days " S07B01 Now What?


İlk olarak Lost'ta tanışmıştım Joe Purdyle . Aynı şakı olmasa bile benzer tonda bir şeydi tam hatırlamıyorum.

8- A Fine Frenzy - " Whisper " S05B11 Joy To The World

http://fizy.com/s/1m12nt
Bir A Fine Frenzy olmalı en azından...

9- S.Carey - " In The Dirt " S07B18 The Dig

http://fizy.com/s/1o9qvf

10- Sia - " Breathe Me "


En güzellerinden biri ve listede olmazsa olmazdı. Açıkçası hangi bölümde kullanıldığını çıkaramadım. Belki de bölüm tanıtımlarındaydı...
TwitterTwitter'da paylaş

21 Mart 2011 Pazartesi

Estrella Morente

Bu şarkılar daha iyi söylenebilir mi bilmiyorum.

Bir gitar, biraz ritim ve Estrella…

Estrella de la Aurora Morente Carbonell… bilinen ismiyle Estrella Morente. Onu hangi kelimelerle tanımlayabilirim diye çok düşündüm emin olun. İlk önce isminin Türkçe karşılığıyla başlayayım : Estrella Morente , “ esmer yıldız” demek. Bu gizemli isim de yine flamenko sanatçısı bir anne ve babadan geliyor. Sanatıyla birçok müzisyenin ve müzik severin gözlerini kamaştıran Estrella bunun için yeterli genlere de sahip. 1980 Granada doğumlu sanatçının birçok projede birlikte çalıştığı ve geçtiğimiz aylarda vefat eden babası Enrique Morente, flamenko müziğinde efsane diye tanımlanabilecek sanatçılardan.Yine annesi Aurora da , La Pelota ismiyle tanınan bir flamenko dansçısı ... Bununla beraber Estrella’nın ilk albümü Mi Cante Y Un Poema atfettiği dedesi Montoyita da bir gitaristtir.

Kariyerinin başlarına gidersek henüz dört yaşındayken İspanya’nın önemli flamenko olaylarından Cantes de Levante’de söylediğini görürüz. Yedi yaşında ünlü gitar ustası Sabicasla kayıt yaptı ve onaltı yaşındayken Sierra Nevada’daki Dünya Kayak Şampiyonasının açılışında sahne almasıyla binlerce kişiyi etkiledi. Babasının ve diğer sanatçıların da desteğiyle kısa zamanlarda ülke genelindeki flamenco festivallerinin vazgeçilmez ismi oldu.
Bu arada birçoğumuzun onu daha iyi tanımasını sağlayan da şüphesiz Pedro Almodóvar’ın Volver filmi oldu. İzleyenlerden çoğu filmin ana karakteri Raimunda’nın söylediği şarkıdaki sesin aslında kime ait olduğunu merak etmiştir eminim.


Her şeyiyle flamenko ile özdeşleşmiş bir sanatçıdan bahsederken flamenko için kullandığımız sıfatları kullansam yanlış yapmış olmam diye düşünüyorum. Güç ve tutku… Aşk ve nefret… Kalbinizi hedefleyen sesiyle hayat verdiği şarkılarından her biri benzer hisleri veriyor. Bir zariflik örgüsü içerisinde, ezgilerin ve güzel sesinin inceliklerinde süzüldüğünüzde oluyor ; hırs ve nefret denizinde yüzdüğünüz de . Bu hisli müzik için doğmuş gibi sanki. Flamenko için hele de bu çağda gerçekten büyük bir sans…

Derken , Alhambra’nın yalnızlığını hissetmek zamanı şimdi. İlan’ı aşk zamanı ilk önce ve daha sonra dünyada var olan her şeye başkaldırı ve lanet okuma zamanı şimdi… Gönlümüzü Zambra’ya verelim hep beraber…



ZAMBRA / İspanyolca orijinali

Quítate de la ventana porque voy a suspirar,
mis suspiros son de fuego
y te pueden abrasar.

¿Qué quieres de mi?
¿qué quieres de mi?
si hasta el agua que yo bebo
te la tengo que pedir (x2).

Tiene mi madre un perol,
tenía mi madre un perol,
que cada vez que le daba resonte
salen granillos de arroz,
que cada vez que le daba resonte
salen granillos de arroz.

Y a la hora que venga la muerte
quiero ponérmelo por delante,
que como lo camelo tanto
y el corazón se me parte (x2).
Quítate de la ventana
porque voy a suspirar,
mis suspiros son de fuego
y te pueden abrasar.
¿Qué quieres de mi?
¿qué quieres de mi?

si hasta el agua que yo bebo
te la tengo que pedir (x2).

Bu ses insanı büyülemeye başka dünyalara götürmeye yetiyor. Zamanı durdurun yine geri dönmek yok bu sayfada…

Sıra şimdi bir diğer favorimde. Tangos de Pepico özlenen bir sevgili için yazılmış bir şarkıdır. Pepenin yokluğu ve özlemi şarkıda şarkıcıya üzüntü vermektedir.
Röportaj :

Estrella Morente hakkında daha çok bilgi sahibi olabilmek için şarkıcının flamenco-world.com sitesine verdiği röportajlardan seçmeler çevirdim:

- Sahnede kendinden bu kadar emin olmanın sebebi nedir?

EM: Sahnede şarkılarımı söylerken kendimi bir bütün olarak, saçlarımla, ellerimle , ruhumla ve vücudumla şarkıya veririm. Açıkçası bu söylediklerime göre de değişir. Örnek olarak eğer seguiriya or malagueñas söylüyorsanız… Bakın örneğin “malagueña de Chacón” , burada geçen “que tienes por mi persona”yı “qué tendrá Marbella, qué tendrá la costa” ( Marbella ne kadar güzel bir yer ) gibi söyleyemezsiniz. Demek istediğimi anlatabiliyor muyum bilmiyorum. Söylemek istediğim şu ki bu şarkıların derinlerindekileri özümsemek ve benimsemek gerekiyor. Ben bu şarkılarda roller alıyorum , içine giriyorum ve oynuyorum. “Cante Grande”yi söylemeniz içinb “grande”(büyük) olduğunuzu bilmeniz gerekiyor. Kendinize güvenmezseniz, sadece bu şarkıların büyüklüğüne inanırsınız. Kendinizi de o şarkıların seviyesine çekmeye çalışmalısınız yoksa yaptığınız ıvır zıvırdan öteye gitmez. O zaman yine o aptal kızlığıma dönerim.

- Peki sen kimleri dinlersin ?

EM: Evet, genelde evde müzik dinlerim. Alejandro Sanz ,La Barberia del Sur ya da Frank Sinatra , Bob Marley dinlerim. Pastora dinlerim tabi…Bunlar benim her gün dinlediklerim. Bir bakıma beni besleyenler. Köklerini içinden atamazsın. Dinliyorum çünkü seviyorum ve hepsi bu. Gün sonunda gördüğünüz gibi ilginç bir müzik karışımı ortaya çıkıyor.

- Kısa bir süre önce Enrique Morente sesini her zaman duyduğu bir kuşun sesi gibi olduğunu söyledi ve sen her geçen gün şakımaya devam ediyorsun.

EM: Evet, (Gülüyor) Heidi’nin kuşu gibi…Çok esprili ve gerçekten eğlenceli bir deneyimdi. Onunla çalışmak da gerçekten güzel. Benim için yeni bir teknik olan “falsetto”yu da öğretti aynı zamanda…

- Morente sueña La Alhambra albümünde Arap hamamlarında şarkı söylerken neler hissettin?

EM: Her zaman Alhambra’nın bu hamamlarında şarkı söylemeyi hayal etmişimdir. İnsan sesinin daha engin ve harika çıkıyor.Alhambradaki yankının kalitesini daha önce hiçbir yerde duymadım.Yankılar içinize işliyor. Bu harika…

Bu ve bunun gibi birçok soruya verdiği yanıtlarda Estrella şunları söylüyor :

* Modern ile geleneği harmanlayıp özgün bir tarz oluşturmak hoş ama gelenekten hiçbir zaman ayrılmayacağım. Bir klasik monoton ve sıkıcı demek değildir. Aksine tam tersidir. Bu değerlerle fazla oynamamak en iyisi bence.

* La Niña de los Peines’le kıyaslanmak pek hoşuma gitmiyor çünkü o çok önemli bir kişi. İnsanlar söyleme tarzımdan çok sesimi benzetiyorlar. Onun izini takip ediyorum ona benzemek istemem. Aslında benzemek de isterim ama onu taklit etmem. Sadece yolundan giderim. Birini taklit etmektense hiç olmamak daha iyi.


Bir dahaki sefere Estrella Morente'nin Federico Garcia Lorca şiirlerinden bestelenen şarkılarından , Lorca 'dan ve şarkıcının şairle ilgili katıldığı çalışmalardan bahsetmeyi planlıyorum.


Sayfalar için tıklayın ¨
Estrella#1
Estrella#2
Estrella#3 Una espina clavá
-------------------------------------------------------------------------------------
© Fotoğraflar flamenco-world.com ve deflamenco.com adreslerinden alınmıştır.TwitterTwitter'da paylaş

28 Şubat 2011 Pazartesi

Zaz - Je Veux

Bu şarkıyı çok sevdim. Kıpır kıpır insana dinlerken o anda yerinden kalkma hissi veriyor hemen. Müzik sıradan değil gayet hoş . Kızın sesi güzel...Daha önce de söylemiştim sırf şarkılar için Fransızca öğrenmek lazım.

Müziğin mutlu modu için tıklayın :


Zaz - "Je Veux"
Yükleyen Mplay. - Video klipler, sanatçı röportajları, konserler ve çok daha fazlası.


Müziğin ruhuna kapılmak yeterli olacaktır ama ben sözleri ve Türkçe çevirisini de ekleyim...Böyle şarkının da böyle sözleri olur :

Sözlerin Fransızca orijinali :

Donnez-moi une suite au Ritz, je n'en veux pas
Des bijoux de chez Chanel, je n'en veux pas
Donnez-moi une limousine, j'en ferais quoi ?
Offrez-moi du personnel, j'en ferais quoi ?
Un manoir à Neufchatel, ce n'est pas pour moi
Offrez-moi la Tour Eiffel, j'en ferais quoi ?

Je veux de l'amour, de la joie, de la bonne humeur
Ce n'est pas votre argent qui fera mon bonheur
Moi je veux crever la main sur le coeur
Allons ensemble, découvrir ma liberté
Oubliez donc tous vos clichés
Bienvenue dans ma réalité

J'en ai marre de vos bonnes manières, c'est trop pour moi
Moi je mange avec les mains et je suis comme ça
Je parle fort et je suis franche, excusez-moi
Finie l'hypocrisie, moi je me casse de là
J'en ai marre des langues de bois
Regardez-moi, de toute manière je vous en veux pas et je suis comme ça !

Je veux de l'amour, de la joie, de la bonne humeur
Ce n'est pas votre argent qui fera mon bonheur
Moi je veux crever la main sur le coeur
Allons ensemble, découvrir ma liberté
Oubliez donc tous vos clichés
Bienvenue dans ma réalité

Türkçe çevirisi :

Bana Ritz otelde suit oda tutsan , istemem.
Chanel'den mücevherler , istemem.
Bana bir limuzin versen , ne yapacağım onu ki ?
Uşaklar sunsan önüme , onlarla ne yaparım ki ?
Neufchatel'de bir malikane, bana göre değil.
Eiffel kulesini versen, ne yapacağım onu ?

Aşk isterim , eğlence , iyi huy.
Para değil beni mutlu edecek olan.
Kalbim üzerinde bir elle ölmek isterim.
Haydi beraber , özgürlüğü keşfedelim.
Bütün önyargıları unut benim gerçekliğime buyur.
İyi hallerden bıktım benim için fazla bunlar.
Ellerimle yerim , ben böyleyim.
Dosdoğru ve yüksek sesle konuşurum , üzgünüm.
İkiyüzlülüğe son verelim.
İkili konuşmalardan sıkıldım.
Bana bir bak, sana kızgın bile değilim.
Ben böyleyim sadece...

Aşk isterim , eğlence , iyi huy.
Para değil beni mutlu edecek olan.
Kalbim üzerinde bir elle ölmek isterim.
Haydi beraber , özgürlüğü keşfedelim.
Bütün önyargıları unut benim gerçekliğime buyur.TwitterTwitter'da paylaş

19 Şubat 2011 Cumartesi

İçinde yağmur yağan şarkılar

Son bir haftadır içinde yağmur sesi olan şarkılara tutunmuş durumdayım. Aslında pek farkında olmasak da içinde yağmur yağan ne çok şarkı varmış. İlk olarak aklıma bir iki Türkçe şarkı geldi. Klibinden hatırladığım üzere Şebnem Ferah'ın Yağmurlar'ını dinledim ilk olarak. Sonrasında sağdan soldan sordum youtube'da sörf yaptım ve ciddi bir liste oluşturdum.

1.Şebnem Ferah - Yağmurlar

Genelde yağmur severiz. Sözlü ve yazılı edebiyatta bol bol kullanılmıştır yağmur. Arınmayı sembolize eder çoğu için. Rüzgarla yağmur ilişkisi bir çok yerde yazılmıştır. Hoşumuza gider çünkü yağmur huzur verir , mutlu eder.

Bu açıdan bakılırsa şarkı sözlerinde geçen yağmur gibi şarkı başlarında , içinde ve sonunda yağmur şırıltısı duymak da insanı dinlendirir insana huzur verir. Öyle ki ben şarkılarda kullanılan yağmurun şarkıya romantizm katmak için kullanıldığını da düşünüyorum.

Son okuduğum Murakami'nin Haşlanmış Harikalar Diyarı Ve Dünyanın Sonu kitabında Bob Dylan'ın sesine gönderme olarak onun sesi bir çocuğun pencerenin önünde durup yağmuru izlemesini andırıyor benzetmesinde görüldüğü gibi yağmur hep romantik unsurlar oluşturmak için kullanılmış ve o unsurlara ilintilenmiştir.

Burada seçtiğim şarkıların da bazıları bu dinlendirici yağmurun huzur veren yanıyla ilgili daha çok ama bazılarıysa gökgürültülü fırtınalı. Enteresan bir liste buyrun devam...

2.İzel - Ah Yandım > İzel en başta yağmurla düet yapıyor.


3.Deniz Seki - Acele >Yine başlarken gökgürültülü Yağmurlu , rüzgarlı , bulutlu...


4.Umay Umay - İhanet > Yine şırıl şırıl. Bu şarkının girişini seviyorum.


5.Işın Karaca - Kalbimin Sokağı


6. Almora - Princess Of Rain


7.Morrisey - Life Is A Pigsty


8.Evanescence - Listen To The Rain


9.Let It Flow - Flee


10.Guns N Roses - November Rain


11.Dino Merlin - Ptica Bijela > gökgürültüsü yağmur ve hoş bir buzuki girişi var.


12.Tiamat - Kaleidoscope

13.Lake Of Tears - Otherwhereas

14.Opeth - Prologue

15.Sonata Arctica - The Power Of One

16.AFI - Silver And Cold


17.Modest Mouse - It Always Rains On A Picnic


18. Eminem ft Dido - Stan

19. Arab Strap - Islands


20.Breakage - Rain

21.The Ronettes - Walking In The Rain

Sizler de bildiğiniz içinde yağmur sesi olan şarkıları paylaşırsanız sevinirim. Ben şimdi bu listenin dalga seslilerini hazırlıyorum. Birkaç tane bildiğim var...

-------------------------------------------------------------------------------------TwitterTwitter'da paylaş

12 Ekim 2009 Pazartesi

Geçmiş Umrumda Değil Dedirten Edith Piaf Şarkısı


Bir zamanlar Fransasının en sevilen en büyük sesi Edith Piaf dinliyorum. Son zamanlarda aslında olmayan Fransızcamla ağza yapışan o dizeleri tekrarlıyorum farkında olmadan. Farkına vardığım zamanlar ise bağıra bağıra söyleyesim geliyor...

Şarkının adı Non, je ne regrette rien (Hayır,hiçbir şeyden pişman değilim). Edith Piaf'ın harika sesinden defalarca dinlemek istediğim bu şarkının bu sayfalarla çok ortak yanı var aslında. Dalgaların kıyıları şekillendirmesi gibi insanın yaşadıklarının da insanı iyi-kötü şekillendirdiği metaforuyla bu ismi vermiştim bu sayfalara...Edith Piaf da hayal kırıklıkları ile dolu hayatını haykırıyor bu şarkıda...

Besteci Charles Dumont ve söz yazarı Michel Vaucaire şarkıyı dinletmek için Edith Piaf'a gelirler. Gönülsüzce kabul eden Piaf şarkıyı duyduktan sonra "hayranlık verici, bu benim , bu benim hayatım , beni anlatıyor" sözleriyle kabul eder. Şarkı aslında herkesi anlatır onun için de şarkıcıyı kendisi yapan şarkılardan kabul edilir.

Sözlerin Fransızca Orijinali :
Non! Rien de rien ...
Non! Je ne regrette rien
Ni le bien qu'on m'a fait
Ni le mal tout ça m'est bien égal!

Non! Rien de rien ...
Non! Je ne regrette rien
C'est payé, balayé, oublié
Je me fous du passé!

Avec mes souvenirs
J'ai allumé le feu
Mes chagrins, mes plaisirs
Je n'ai plus besoin d'eux!

Balayés les amours
Avec leurs trémolos
Balayés pour toujours
Je repars à zéro ...

Non! Rien de rien ...
Non! Je ne regrette rien
Ni le bien, qu'on m'a fait
Ni le mal, tout ça m'est bien égal!

Non! Rien de rien ...
Non! Je ne regrette rien
Car ma vie, car mes joies
Aujourd'hui, ça commence avec toi!

Türkçe çevirisi:
Hayır, hiçbir şeyden,
Hayır, hiçbir şeyden pişman değilim.
Benim için yapılan iyilikten de
Kötülükten de , benim için ikisi de aynı.

Hayır, hiçbir şeyden,
Hayır, hiçbir şeyden pişman değilim.
Ödendi, süpürüldü, unutuldu.
Geçmiş umrumda değil !

Hatıralarımla ateşi yaktım.
Kederlerime,zevklerime artık ihtiyacım yok
Aşklarımı süpürün ve tüm heyecanlarını
Sonsuza dek süpürün,sıfırdan başlıyorum.

Hayır, hiçbir şeyden,
Hayır, hiçbir şeyden pişman değilim.
Benim için yapılan iyilikten de
Kötülükten de , benim için ikisi de aynı.

Hayır, hiçbir şeyden,
Hayır, hiçbir şeyden pişman değilim.
Çünkü yaşamım, çünkü zevklerim.
Seninle bugün başlıyor.

Bir şeyi ne kadar çok kaybedersen o kadar çok istersin.:) Bir şarkı bile bazen insanın hayata karşı duruşunu etkileyebiliyorsa, onu güçlü kılabiliyorsa buyrun o halde !

-------------------------------------------------------------------------------------
© Fotoğraf wikipedia.org sitesinden alınmıştır.
Kaynağı www.britannica.com/EBchecked/topic-art/459089/37163/Edith-Piaf-1948TwitterTwitter'da paylaş

4 Ekim 2009 Pazar

House MD Müzikleri - En İyi 10

House MD,birçok cazibesinin yanı sıra müzikleriyle de dikkat çekiyor. Öyle ki televizyon programlarında , dizilerinde gördüğüm en iyi müzik seçkisine sahip diyebilirim. Burada bölümleri izlerken en çok etkilendiğim ve sonra tekrar tekrar dinlediğim şarkılardan bir en iyiler listesi yapacağım. Aklıma gelen en iyi on müziği paylaşmaya çalışacak olsam da mutlaka listeye eklemediğim nice güzel şarkı olacaktır. Bunları sizler hatırlatabilirsiniz ve üzerine konuşabiliriz.
Bu arada baştan uyarayım "tüm bölümleri izlemeyenler" için istenmeyen bilgiler, görüntüler içerebilir.
Şarkı isimlerinin üstüne tıklarsanız ve youtube'u da açabiliyorsanız onları dinleyebilirsiniz. Altlarında da hangi bölümde nerede kullanıldıklarını yazıyorum. Buyrun huzurlarınızda House MD müzikleri en iyi on listem :

1.Massive Attack - Teardrop
Hep farklı Massive Attack'ın yine farklı şarkısına istisnaları saymazsak her bölümün başındaki jenerikte rastlıyoruz. İnsana jenerikte gördüğümüz görüntülerdeki gibi dinlerken yürüme hissi veriyor :) ve yaklaşık otuz saniyelik müzik hiç bitmesin istiyorum. Üzerine sayfalar yazılacak kadar güzel.
2. The Rolling Stones - You Cant Always Get What You Want
1.sezon ilk ve son bölümlerinde,3.sezonun ilk bölümünde kapanışta - Yine artık diziye mal olmuş şarkılardan biri. Öyle ki dizide bu " dilediğin her şeyi elde edemezsin felsefesi" bir bölümde House ve Cuddy arasında tartışılıyor ve dizi senaryosuna etki ettiği durumlar oluyor.Her karakterin ağzından çıkıyor neredeyse. Mick Jagger şarkısı olmasına rağmen ben Band from TV versiyonunu daha çok beğeniyorum.
3. Iron & Wine - Passing Afternoon
Dördüncü sezon finali kapanış müziği- En etkileyici bölümlerden birinin dokunaklı şarkısı olduğu için unutulmuyor.
4. A Fine Frenzy - Hope For The Hopeless
Üçüncü sezon onsekizinci bölüm kapanışı- Kullanılan bir iki A Fine Frenzy şarkısından en güzeli olan şarkı en beğendiklerimden. Ses ve sözler o kadar güzel ki .Bölüm senaryosuna da çok uymuş. Umutsuzlar için umut hep vardır.
5. Alanis Morissette - Not As We
Dördüncü sezonun üçüncü bölümü House ölümden sonraki hayatı düşünürken - Alanis Morissette duru sesinden çok güzel bir şarkı. Bunu da dinlemeye doyamıyorum.
6. Michael Penn - Walter Reed
Üçüncü sezon beşinci bölüm kapanışı - Bu şarkının türünü sevdim.
7. The Who - Baba O'Riley
Bir başka House efsanesi.:) İlk sezonun öndördüncü bölümünü izleyenler kesinlikle hatırlayacaklar doktorumuzun masa başı performansını.
8. The Commodores - Slippery When Wet
Üçüncü sezon finali - Dr. Greg House , bastonu ve bu şarkı :)
9. Windy Wagner - You Dont Have To Worry
Yine ilk sezondan onbirinci bölümden bir şarkı- Bu şarkıyı arada dinlemek lazım. "Her şey yoluna girecek."
10. Lizz Wright - I Idolize You
Dördüncü sezon altıncı bölüm kapanışı - Yine güzel ,ilk ona giremeyen diğerleri gibi güzel...

House MD Türkiye Facebook Grubumuza Beklerim !TwitterTwitter'da paylaş
Blog Widget by LinkWithin