Recent Posts

16 Ağustos 2011 Salı

Dünya Uydu Anten Mirası

Uydu antenleri,klimalar,güneş enerji sistemleri ve kablolar...Safranbolu'da fotoğraf çekerken dokuya uygun bulmadığım için kaçındığım başlıca şeyler. Son zamanlarda fotoğraf karesine almak bir yana dursun artık bu görüntü kirliliğini görmemenin bile imkansız olduğunu anladım ve bu da bu sayfayı yayınlama nedenim oldu.

Safranbolu ülkemizde tarihin korunduğu şehir denince akla gelen ilk yerlerden. Daha da hızlı akmaya başlayan hayatımızda yavaşlamamızı sağlayan bir huzur noktası...(?) Ne kadar öyle ya da ne kadar öyle kalmaya devam edecek ?

Yukarıdaki fotoğrafı Safranbolu'da Hıdırlık tepesinden çektim. Dikey pozisyonda görünen dar alanda geçmişi en çok yansıtan çarşı merkezi var. Sadece bu kare içerisinde 50 tane uydu anten belirledim. 50 antenin artık sadece fotoğraf makinaları için değil gören gözler için de nasıl bir görüntü kirliliği oluşturduğuna dikkat çekmek istedim. Üstelik fotoğrafta görünenler kentin gözbebekleri denebilecek başlıca tarihi eserleridir. 41 ve 42 numaralarda görünen iki uydu anten 1645 yapımı Cinci hamamının üzerine yerleştirilmiş. Fotoğrafı daha yakından incelemeniz ve gözden kaçırdığım diğer çöplükleri sayabilmeniz için fotoğrafı küçültmedim ve orijinal boyutta yükledim. Büyük halini görmek için fotoğrafa tıklayın.

Unesco giderek yaşlanan dünyamız üzerindeki kültürel, doğal eser ve varlıkları eğer belirlenen ölçütlere uyuyorlarsa Dünya Mirasları listesi altında korumaya alıyor. Dünya üzerinde "modern çağın yağmasına" karşın kanat altına alınmış dokuzyüzü aşkın varlıktan on tanesi ülkemizde bulunuyor. Bunlardan birisi de Safranbolu şehrimiz ! Klasik Osmanlı mimarisi evlerimizi anten ve klimalarla yağmalamayı bildiğimiz gibi duvarlara insan boyu burası Dünya Miras Kentidir yazmayı da biliyoruz , Unesco'nun bayraklarını asmayı da...Yine de Dresden'in 2009da bu listeden çıkarıldığını da dikkatlere sunarak eklemek istiyorum.



Buralarda kimse televizyon izlemesin , klima takmasın terlesin demiyorum ama bu işler Dubrovnik ve Venedikte nasıl yapılıyorsa öyle yapılsın diyorum. Turizmci ruhlu para kazanmak için her şeyi yapacak uyanık geçinenlere kaldıysak elimizdeki mirası çok geçmeden tüketiriz. Şunu da eklemek istiyorum ki nasıl Marmarise gelen turist profili ile Safranbolu'nunki farklıysa Safranbolu'dan da Marmaris olmasını beklemek "saçmalıktır". Onun için hazırda varolan tarihi , kültürel ve sanatsal değerlerin korunması için çılgın da olmasa projeler hem uygulamada hem beyinlerimizde gereklidir.

Safranbolu şehrine gelenlerin çoğunun kendine sorduğu " Biz burayı böyle gördük çocuklarımız nasıl görecek , ya da onlara da kalır mı ki " sorularını daha bilinçli düşünmek ve yüksek sesle sormak gerekiyor. Sevenlerinden önce sahiplerinin bu şehri yüzyıllar önceki haline uygun şekilde yaşatma zorunluluğu var diye düşünüyorum.

Bu vurdumduymazlık ve kirlilik sizi de rahatsız ediyorsa ve yardımcı bir ses olmak istiyorsanız bu yazıyı paylaşmanızı rica ediyorum.

Güzel Safranbolu'muzu hayatta tutmak için geç değil.

-------------------------------------------------------------------------------------
© Fotoğraflar dalgaizlerine aittirTwitterTwitter'da paylaş
Blog Widget by LinkWithin