Filmin Orijinal Adı : The Hitchhiker's Guide To The Galaxy
Türkçesi : Bir Otostopçunun Galaksi Rehberi
Çekim Tarihi : 2005
Türü : Bilim Kurgu Komedi , Macera
Senaryo : Douglas Adams kitabından
Yönetmen : Garth Jennings
Oyuncular : Martin Freeman , Mos Def , Sam Rockwell , Zooey Deschanel
"İnsanın bu dünyada yaşayan üçüncü zeki yaratık olduğunu hatırla! "
Douglas Adams'ın çok okunur mu bilmem ama çok satan kitabının filme uyarlamasında sıradan bir adam olan Arthur uyandığında bir yıkım ekibi ve buldozerlerin evini yapılacak bir kestirme yol için yıkmak üzere olduğunu anlar. Arkadaşı Ford onu bulduğunda yıkımı engellemek için araçların birinin önünde yatmaktadır. Ford arkadaşını bir bara götürür ve onu başka bir gezegenden olduğu konusunda ikna eder. Döndüklerinde ev yıkılmıştır. Buna paralel olarak bir uzay gemisi görülür. Uzayda bir otoban yapmak isteyen uzaylılar bu yol üzerindeki engel olan Dünyamızı yok etmek istemektedirler. Daha önceden uyarılarda bulunsalar da günlük uğraşılarıyla çok meşgul olan, kendinen başka bir şey düşünmeyen "cahil" insanoğlu bu uyarıyı görmezden gelmiştir. Kahramanlarımız "havlularını" alır ve otostopla bu gezegenden kaçarken dünyamız havaya uçar ve yine o eski toz bulutu halini alır. Ve macera böylelikle başlar...
Film enteresan öyküsü ve komik olmasının yanı sıra İngilizlere özgü hicivlerle insanoğluna birçok eleştiride bulunuyor. Eğlenceli bulmakla beraber filmi defalarca izlememdeki asıl neden dayandığı felsefik temellerdir diyebilirim.
Dünya aslında koskoca evrende küçük bir nokta gibidir deriz ya hani. İnsan benmerkezcidir. Yaşarken sadece o vardır. Değil etrafında sürüp giden bir hayat kendisiyle ilgili olmayan hiçbir şeyle ilgili değildir. Sadece kendini var görür ve geri kalan diğer insanlar ve doğa başta olmak üzere ne olursa olsun her şeyi bir kenara atar.
Filmde üzerine yazmaya değer bir oyuncu ekibi oynamış. İngiliz oyuncu Stephen Fry da aralarda sesiyle baya baya bir öne geçmiş. Bunların dışında manik depresif ve daima kötümser robot Marvin ve Vogonlar dikkat çekici.
Vogonlara ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Dünyalı hemşerimiz Arthur ve arkadaşı Ford ilk otostopta bu yukarıdaki sevimli (!) uzay halkının mekiğine misafir oluyor. En fazla dikkatimi çeken özelliklerinden birisi son derece bürokratik olmaları. Her işlerini kağıda döküyorlar. En basit işi halletmek için bile tabandan tavana dilekçeler gidiyor. O derece iğrençler yani. Başkanın mühürlü onayından sonra işleme giriyor her şey. Bu taş vurmanın daha iyisini ancak Orwell yapardı gibi. Bir de kötü şiir yazıyor bu yaratıklar...
Bilimkurgu sevenler için fazla bir şey söylemeye gerek yok. Film uzayda uzay mekiklerinde bizim uzayla ilgili tasarladığımız o hayali öğeler içinde geçiyor. Buna ek olarak romantizm de serpiştirilmiş Zooey Deschanel'e rol verilerek.
Uzatmayım kapağında "Dont panic"(panik yapma)yazan kitabını henüz okumadım ama film gayet eğlenceli . Maceraya ortak olmak , belki bazı şeylerin değerini bilmek , etrafımıza dünyamıza her iki anlamda da daha iyi "bakmak" , bir şeyler öğrenmek ve ders almak ve gülmek için izliyorum ben.Twitter'da paylaş
Recent Posts
6 yorum:
eminim kitabı daha eğlencelidir. ya da emin değilim zira çeviride iş bitiyor :)
İnternetteki yorumlara bakılırsa kitapla film arasında bariz bir fark varmış . Bilmiyorum listeye aldım bakacağım...
Kitap 2 sene önce İdefix tarafından hediye gönderildi :) Ama tarzım değil diye elime almadım şimdi merak ettim:) Ama daha çok var sıraya koydum şimdi sahilde kafka ya başlayacağım (hafta içi)
Bir dakika Idefix nasıl hediye kitap gönderiyor ? Puana göre mi ? Sahilde Kafka süper. Kitabını bilmem ama ben bu filmi çok seviyorum.
o kadar çok almıştım ki sonrasında bir gün eve geldiğimde kocaman kutu içerisinde nivea kremler küçük parfümler ve bu kitap vardı.
Ama artık galiba yok bu uygulama çünkü yine epeyce aldım fakat hediye filan gelmedi:)
Bu arada Burak House yok mu artık? Ben mi hiç rastlamıyorum?
Ben kitapları kitapyurdundan alıyorum . O kadar almadım gerçi ama hediye yok şimdilik.
House devam ediyor.
Yorum Gönder