Bu ve benzeri sayfalarda oldukça gündem konusu olur oldu değil mi ? Mutluluk etrafında gidip gelen sorular hep sonu nasıl mutlu oluruz sorusuna takılı olan. Son zamanlarda kendi kafamda verdim "neler mutlu eder" sorusunun cevabını. Mutlu olmak zorunda hissetmemektir mutluluk.
Mutlu olmak beri mutlu olmak öte...Modern zamanların bir klişesi oldu bu da. Twitter ya da Facebook'ta "mutsuzum" yazıp bir diğerinin "like" ya da "retweet"leri mi oldu mutluluk ?
Tekrarlamak gerekirse şu son zamanlardaki kafam şunu söylüyor . Mutluluğu aramak mutsuzluk getirir. Mutlu olmak kişinin mutlu olmak zorunda hissetmemesi ile var olur.
"Sizi neler mutlu eder , neleri yapmaktan keyif alırsınız?" sorusuna son zamanlar için verebileceğim cevaplar : a)fotoğraf çekmek , b)kitap okumak ,c)yeni yeni yemekler denemek...
Bu üç başlığı açacak olursak yaz mevsiminin sağladığı boş zaman bu keyif verici eylemler için bulunmaz fırsat. Balkonu kitap okuma mekanı olarak hazırladım. Değişik değişik yemekler deniyorum . İnsanın keyfi yerinde olunca bu yemekler de dahil her şeye yansıyor. Bir de al makinayı çık sokak sokak fotoğraf çek...
Bu vesileyle kendimi geçenlerde nasıl mutlu ettiğimi de anlatayım bari. Ankara Armada alışveriş merkezini sevmem. Alt kattaki Remzi Kitabevini saymazsak tabi. Gittiğimde uğrarım bir üniversite kütüphanesi havası da var evin bir kitap okuma odası havası da. İçerdeki müşteriler , raftan kitap bakan , oturmuş kitap okuyan hepsi sanki özenle seçilip konmuş da orada bulunmak için aylık alıyormuş gibi. Her seferinde benzer kişiler ve aynı aidiyet.
Herneyse girer girmez bir kitap kokusu ( bu bana keyif verir mesela ) karşıladı. Adımladım , ilerledim. Yabancı dil kitaplarının bulunduğu rafın önündeki masanın üzerinde bir Shakespeare tüm eserler kitabı. Yani The Complete Works Of William Shakespeare ( biri keyif mi dedi) Çaktırmadan yanaştım masanın üzerindeki kitabın yanına. Çekindim çünkü hemen başında yaşlıca gözlüklü , yelekli , bilge görünümlü hani kapalı mekan olmasa elinde bir pipo görebileceğiniz tiplerden. Muhtemelen bir öğretim görevlisi. Onun yanında genç , elindeki kitaba gömülmüş ödev içeriğini arıyan muhtemelen bir öğrenci. Acaba kitap onların mı ? Geç mi kaldım, onlar mı kaptı diye düşünürken uzaklaştılar. Onların uzaklaşmalarıyla beraber kucakladım kitabı. Kucakladım evet büyük boy bir kucak kitap. (keyif) Parasını sordum hemen ödedim ama şu an hatırlamıyorum. Maaşın yarısını kitaba basan biri olarak hele hele bu kitabı görmüş bulmuşken gerek görmüyorum.
Shakespeare'in bütün eserlerini bu kitapta toplamışlar. Oyunlarından , sonelerine ... Basım kalitesi süper üstüne üstlük ilüstrasyonlar çizimler var sayfaların bazılarında . (offf) Çok sevindim çok mutlu oldum bu kitabın benim olmasına .
İşte hakkında yazarken bile heyecanlanıyor insan.
Uzun zamandır yazacaktım nelerden keyif alırsınız sorusuna tam da gitti bu hikaye.
Müzik kısmını da es geçmemek gerek bu işin. O insana iyi gelen şarkılardan iki tanesini paylaşmak istiyorum . Melodisi olsun müziği olsun bana iyi geliyor. Hazır yaz da gelmişken izne de az kalmışken...
Sıla'nın Kafa şarkısının sözleri dediğim gibi iyi geliyor insana . Ancak klip "kafa"mdaki gibi olmamış pek...
10 yorum:
Kitaplar,yemekler ve fotoğraf...
sade ve etkisi uzun süren bir mutluluk veriyor sanırım.
İnsan mutluluğu kovaladıkça mutsuz oluyor çok doğru.
Kabulleniş çok önemli. Bedel ödemeyi bilerek yaşamak.
Burakcığım bir gün kalmaya gel seni çalışma odasında yatıracağım sabaha kadar kitap kokusu:))
teşekkür ederim çok mutlu oldum..
Yazarak bile heyecanını aktarabiliyorsun, kim bilir o kitabı aldığında nasıl bir sevinç halindeydin :)
Müzik deyince akan sular duruyor, her sözde başka bir anı canlanıyor bende. Hiç olmazsa yarını görmeye çalışıyorum.
Bu sayfanın nazını çekmek ne demek, memnuniyetle; ama ben bu konu hakkında yazarsam eskiye dair yazacağım sanırım. Sıkıntılı bir yazı yazmaktansa susabilirim de, bir düşüneyim :) Konu güzelmiş, bu yüzden bu kadar yorum yazasım geldi.
Blush, kitaplar , yemekler , fotoğraf daha ne olsun.
Mutluluk öyle mutluluk böyle dedikçe sonuç kötü. Su çiçeği gibi kaşıdıkça yara yayılıyor. Bedel de ödemek lazım tadı çıksın be hayatın.
Ebru abla, teşekkürler ama önce ben sizi beklerim.:)
öz'üm , Asıl ben size teşekkür ederim.
Burcu , çok heyecanlandım işte yukarıda uzun uzun anlattıklarım saniyeler içinde gelişti.
Boş ver eskileri yazma sıkıntılıysa . Yeni bir sayfa aç bugüne dair seni mutlu edenleri yaz. Bu haftayı yaz . Hadi mimledim seni :)
Aslında hangisi sıkıntılı biraz tartışılır. Eskiye dair mutlu olduklarımı yazarsam tadından yenmez, şimdiye dair yazarsam eh işte olur :) İki şartta da hayatımdaki yeri büyük kişilere teşekkür mahiyetinde bir yazı olacağı kesin.
Hüzünleri bile eğlenceli şekilde yazmayı tercih ederim, sorun olmaz. İzninde mutluluklar o halde :)
mutluluk küçücük saksındaki inatçı tomurcuğun bir sabah uyandığında sana günaydın demesidir derim ben de hep:)
bir sürü 'an'lardan ibaret bir olgu,yaşanmışlıklar ve yaşanacakların birlikteliği..
Teşekkürler Burcu, yazmıyor musun şimdi ? :)
Ne güzel bir tanımmış Eleni .Ben de aynı fikirdeyim aslında. Birçok güzel küçük an ve küçük detay . Hiç ummadık beklenmedik bir şey de olabilir bu.
dalga izleriii, sıla'nın şarkısı radyoda şöyle bir geçmişti kanal ararken, dün ve bugün blog dünyasında karşıma ikinci çıkışı olduğuna göre dinlemek farz oldu, senin için dinliyorum, icap ederse çiğ tavuk yenir hesabı ;)))
Teşekkürler nil :) Bu şarkıyı dinledim dinleyeli fatura ödemiyorum henüz yollara düşemedim ama :) Telefona mesajlar geliyor . Faturayı ödemediniz ne yapıyorsunuz ne ediyorsunuz en kısa sürede ödeyin diye :) Telefonu da kapatırım tamamdır o zaman :))
Yorum Gönder