"Türlü Yalnızlık
Çok kişilik
Malzeme : 1 kişi . 1 şehir
Hazırlanışı : Çok çabuk hazırlanabilir, ancak zamanla kazanılabilen bir el becerisi gerektirmektedir. Şehir bir dişi olduğundan daha çok erkeklerin damak zevkine uygundur. Sonucun güzel olabilmesi için dokusu , kokusu güzel bir şehir bulmak gerekir. Yalnızlığa yeterince acıkmış olunan bir anda , korunmasız bir ruh haliyle şehrin sokakları arşınlanmaya başlanır . Her sokağa , kaldırım taşına , elektirik direğine , binaya ( özellikle tarihi dokusu olanlara) farklı anlamlar yüklenerek gün boyu dolaşılır. Çevredeki insanların konuşmalarına kulak kabartılır.Her biri için bir hikaye düşünülür. Dalgınlaşılır. Yalnız insanın yüzünde hüzün , mutlu çiftlerin gözünde kahkaha , gençlerde heyecan , yaşlılarda ölüm aranır. Bütün bu duygular şehrin değişik yerlerine adanır. Arada bir baş yukarı kaldırılıp gökyüzü seyredilir. Ancak bunun yapılması umutları artıracağından lezzeti bozacaktır. Artık şehir tümüyle yalnızlığa dönüşmeye başladığında , yürüyüşe son verilerek bir duvar dibinde oturulur ve duygular soğumaya bırakılır. Sonbahar sıcaklığına ulaşıldığında , türlü yalnızlık da servise hazır olur. Afiyet olsun ! "
Ne kadar doğru tesbitler var. Kitabı okumayanlara öneririm.
Yalnızlık aslında birçok insanda olumsuz çağrışımlar yapar. Kötüdür , bezginlik ve yılgınlık olarak anlaşılır kimine göre de. Ancak düşünüldüğünde bu olumsuz sıfatların aksine yalnızlıkta büyük bir enerji potansiyeli ve güzellik vardır. Tat almayı bilene türlü lezzetler ve güzelliklerle doludur. Evet, yalnızlık bir enerjidir. Ancak bu bir güzelleme değildir. Bu enerji potansiyeli kullananın tutumuna göre farklı şekillerde açığa vuracaktır. Çok iyi şeylere ilham da olabilir istenmeyecek felaketlerin nedeni de...
Özellikle kişinin kendi tercihiyse (!) içinde vazgeçilmez bir alışkanlığı da barındırır. Hiç bir zaman paylaşılamayacak eşsiz bir şeydir. Direksiyonunu eline alanlar için huzur kaynağı da olabilir. Bu kişiler renkli kişilerdir ve de...Evet yalnızların çoğu "renkli" kişilerdir.
Kimine göre zaten yalnız gelmişizdir ve öyle gideceğizdir bu dünyadan , kimine göre de kabullenilmezdir. Bana göre güzel şey değildir yalnızlık münasip yerde münasip zamanda uğraması yeterlidir sadece.
Güzel bir şarkı ile :
8 yorum:
Ne hoş bir yazı. Yalnızlığın yaratıcılığı beslediğini düşünüyorum. elbette dozunda. Hani derler ya boş mide kendini öğütür. Getirdikleri ve götürdükleri kıyasında doğru zamanda doğru hamle yapılmazsa kötü de olabilir.
Teşekkürler. Düşüncelerinize ben de katılıyorum.
Yalnızlığa dair bugün bir söz okudum Roland Barthes söylemiş : "Edebiyatı öğrenip sevmek , yalnız kalmayı öğrenip sevmektir."
Çok hoş.. Sabahattin Ali neden geldiyse aklıma:)
Burakcığım ankara yolu yok mu idayı bırakayım senle gezeyim:)
Teşekkürler. Ankara havalar ısınınca artık :) Hem siz buyurun buraya.
bir de yalnızlık, bir başınalık, ıssızlık gibi haller var ki, şekil olarak hepsi birbirine benziyor, ama mana olarak ne kadar farklılar. fark, seçilmiş ya da seçilmemiş/zorunlu olmalarında. bu şarkıdaki mesela, bence ikinci türden olan, zorunlu yalnızlık (kötü huylu) ki, kimse öyle olmasın. bir diğer yandan da, insanın hayatta öğrenmesi gereken şeylerden biriymiş, yalnız var olabilmek.
yalnızlıklarımızın iyi huylu olmaları dileğimle..
ve bu şarkı hep güzel.
ah bir fırsat bulabilsem aklımda ne çok şey var ama.
Hoşgeldiniz 音楽 , seçilen / seçilmeyen tanımı ayrımı tam olarak yapmamızı sağlıyor evet. iyi dilekleriniz için teşekkürler . Bilkmukabele !
Ebru hanım , fırsatları biraz da bizler oluştururuz. :)
Yorum Gönder