Aslında futbolu sevmiyoruz toplum olarak. Hiç sevdik mi bilmiyorum tartışılır ama son dönem yaşanan olaylar iyice ortaya çıkardı ki aslında sevdiğimiz , hoşumuza giden "futbol" değil.
Didişmeyi seviyoruz. İnsan doğasına yakın bir hareketle kamplaşmaya gidiyoruz.Futbolu ona buna "laf takmak" için var sanıyor artık yeni yetme çocuklar. Aynı stadta aynı takım taraftarları dahi maraton,kapalı,kale arkası birbirlerine küfür ediyorlar kendi içlerine ayrışıyorlar. Evet küfür etmek için , ayrışmak için seviyoruz futbolu. Aslında ben futboldan anlamam diyen , futbol topu nasıl bir şeydir sorusuna bal kabağı ile lahana gibi bir şey diye tereddütte kalanlarımız bile işin içinde kavga hır gür varsa yanaşıyorlar futbola.
Günümüzde ülkemizde futbol , futbol değil. Başka bir şov , gösteri dünyasının başka bir ürünü diyebilirsiniz ama futbol değil. Maçlar reklam için yayınlanıyor o reklamlar olmasa bir anlamı yok. Onu geçelim maçın önemi maçtan sonra çıkacak birkaç canavar yorumcunun maç hakkındaki yorumuyla anlam kazanıyor.
Emektar "gerçek" bir futbolcu ölüyor. Maç öncesi anısına saygı duruşundaki ıslıklar aslında o Socrates'e değil sevdiğimiz özlediğimiz futbola gidiyor. Maç önceleri ve sonraları otobüslere , metrolara atılan taşlar da öyle. Çıkan döner bıçakları da...
Her yozlaşan çürüyen şey gibi eğlencelerimiz de yozlaşıp çürüdü zamanla. Futbol çocukken sokaklarda teptiğimiz boş pet şişelerinin , taşların zamanında kaldı.
-------------------------------------------------------------------------------------
© Fotoğraf dalgaizlerine aittir.Twitter'da paylaş
Recent Posts
0 yorum:
Yorum Gönder